Yirmi Yaş Dişleri

20 yaş dişleri çene diziliminde en son çıkan daimi dişlerdir. Alt ve üst çenenin en arkasında sağ ve sol bölgelerde toplam 4 adet 20 yaş dişi çıkmaktadır. Bu dişler bazen çok rahat bir şekilde sürerek düzgün pozisyonda konumlanabilseler de genellikle kendilerine yerleşecek yeterli bir alan bulamayıp gömülü kalabilirler veya kısmen ağız içine sürebilirler. Bu durumda apse, ağrı ve rahatsızlık hissi yaratabilirler hatta uzun dönemde çenede kist oluşmasına neden olabilirler. Bu dişler bazen komşu dişlere yaslanarak o dişlerin çürümesine veya komşu dişlerin kemiklerinde erimelere yol açarak, komşu dişlerin ağızda sağkalım ömrünü kısaltabilmektedirler.

Bu nedenle yarı gömülü ve gömülü dişlerin yanı sıra düzgün açı ile çıkmış olsa bile ağızda sıkışıklık yaratan 20 yaş dişlerinin çekilmesi gerekir. Yirmilik dişin nasıl çekileceğine röntgen veya tomografi muayenesi ve ağız içi muayene ile karar verilir.

Yirmi Yaş Dişlerinin neden Olduğu Rahatsızlıklar Nelerdir?

Çene kemiğinden ağız ortamına çıkarken yeterli alan bulabilen ve olması gerektiği gibi çıkan 20 yaş dişleri sağlıklı bir şekilde gelişir ve herhangi bir rahatsızlık belirtisine yol açmaz. Maalesef toplumda çok falza kişide yirmi yaş dişleri dişleri çıkabileceği yeterli alan bulamadığı için problem yaratır. Yirmilik dişlerin çıkışı veya gömülü kalması sırasında görülen yaygın belirtiler şunlardır:

  • Diş ve diş etlerinde şişlik, kızarıklık, ağrı,
  • Diş eti hassasiyeti,
  • Çeneye ve kulağa vuran ağrılar,
  • Çene ekleminde ağrı
  • Lenf bezlerinde şişlikler,
  • Boğaz ağrısı, yutkunma sırasında ağrı
  • Baş ağrısı,
  • Ağızda kötü koku,
  • Çiğneme sırasında ağrı hissetme

16-25 yaş aralığındaki bireylerde bu gibi semptomların büyük bir kısmı yirmilik dişler ve bu dişlerin yol açtığı komplikasyonlardan kaynaklanır. Dolayısıyla bu şikayetleri yaşayan bireyler vakit kaybetmeden diş hekimlerine başvurmalıdır.

Bazen 20 yaş dişleri hiçbir semptom vermeden sinsice komşu dişte çürük oluşmasına veya etrafında kist oluşmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle yılda bir defa röntgen çekilmesi ve genel diş hekii muayenesi yapılması çok önemlidir.

20 Yaş Dişi Ameliyatı Nasıl Yapılır?

20 Yaş dişi ameliyatı lokal anestezi ile bölgenin uyuşmasını takiben gömülü dişin hizasında dişetinde ufak bir kesi yapılarak dişe ulaşılarak gerçekleştirilir. Diş kemik içinde gömülü ise bazen kemik dokudan bir miktar cerrahi motorlar veya piezo cerrahi yöntemler yardımı ile kemik doku kaldırılabilir ve böylece dişi çekmek kolaylaşır. Sonrasında bu bölge temizlenerek dikiş atılarak kapatılır. Bu operasyonlar sırasında hastalar hiçbir şekilde ağrı hissetmezler. Operasyon sonrasında ilk günler ağrı ve şişlik oluşabilir. Bu çok normal bir durumdur ve doktorun yazdığı ilaçların düzenli kullanılması, ameliyat bölgesinin korunması ve ilk günler soğuk uygulamasının düzenli yapılması ile bu rahatsızlıkların oluşması önlenebilir.

Altçene bölgesinde 20 yaş dişleri alt çene duyusunu sağlayan alveoler sinir bölgesine çok yakın konumlanmış ise bu dişlerin çekimi sonrası bu bölgede geçici bir uyuşukluk hissi kalabilmektedir, ancak bu durum geçicidir ve genellikle 6 ay içerisinde düzelmektedir. Böyle bir risk varsa mutlaka hekiminiz sizi bu durum ile ilgili ayrıntılı bir şekilde bilgilendirecektir.

Diş Protezleri Ne Zaman Tercih Edilir?

  • Diş çekimi sonrası oluşan diş kayıplarının tedavisinde,
  • Kırılmış dişlerin dolgu ile yapılamayacak tedavilerinde,
  • Travmalar sonrası ortaya çıkan diş fonksiyon bozukluklarında,
  • Kanal tedavisi sonrası direncini kaybetmiş dişleri korumak amacı ile,
  • Estetik olarak mevcut dişlerinden rahatsızlık olduğu durumlarda estetik amaçla,
  • Gülüş Tasarımı ile gülüş estetiği sağlamak amacı ile,

Kısmi veya total dişsizliğin implant destekli protezler ile tedavisinde tercih edilmektedir.

Protez dişler, kişilerin hayat kalitesini artırır, günlük rutindeki aksaklıkları azaltarak konforun oluşmasını sağlar ve uzun süreli kalıcı çözüm sunar.

Diş kayıplarında sıklıkla tercih edilen protetik diş tedavisi, birçok zorlu durum için çözüm sunduğu gibi kişiye özel tasarım ve tedaviye imkan verdiği için sıklıkla tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

Protetik diş tedavisi, estetik ve fonksiyonel olarak bozulmuş dişlerin yerine konmasını ve mevcut dişlerin estetiğinin oluşmasını sağlar.

Protez diş tedavileri, konuşma, beslenme, çenenin fonksiyonlarının yerine getirilmesi ve dudak-yanakların çökmesinin engellenmesi gibi avantajları ile sıklıkla hastalarda hızlı bir psikolojik iyileşmeye de olanak verir.

Kısacası protetik diş tedavileri; Ağız ve diş bütünlüğünün sağlanması, estetik ve doğal bir görünüm elde edilmesi ve çenedeki fonksiyonların korunmasına yönelik uygulamalardır.

Ne Zaman Protez Yapılmalı?

Diş çekimini takiben en kısa zamanda protez yapılması tavsiye edilir; çünkü eksik dişler, kemik dokuda deformitelere, diş çekilen bölgedeki kemiğin çökmesine ve çekim boşluğuna komşu dişlerin kemik dokusunda erimelere ve komşu dişleri de etkileyen kemik erimesi sonucunda dişeti çekilmesine neden olarak diş eti hastalıklarına zemin hazırlar ayrıca çekilen diş boşluğunun karşısındaki dişler uzamaya ve yakınındaki dişler boşluğa doğru devrilmeye başlayarak dişlerde dizilim ve kapanış bozukluğu olmasına neden olur. Boşluğun karşı tarafındaki dişler boşluğa doğru uzamaya başlar ve bir süre sonra bu dişin kaybıda söz konusu olur. Kapanışın ve diş dizilimlerinin bozulması sonucunda tek taraflı yeme alışkanlığı oluşmaya başlar ve uzun sürede çene eklemi bozuklukları ve asimetriler ortay çıkar.

Ne kadar uzun süre eksik diş ile geçirilirse oluşan hasarın şiddeti o kadar artabilir ve geri döndürülme ihtimali her geçen gün azalabilir.

E-max Kaplama Nedir?

Emax cam seramik içerikli yüksek kaliteli bir porselen türüdür. Bu kaplamar içerisinde veya alt yapısında metal barındırmayan güçlü bir yapıya sahiptirler. Emax kaplama uygulaması yüksek standartt estetik ve doğal bir görünüm sağladığı için hastalar tarafından sıklıkla tercih edilir. Hem full kaplama hemde lamina diş materyali olarak tercih edilmektedirler.

Biçimi bozulmuş ve kırık dişler için de uygulanan bu yönteme hekim tarafından muayene sonucu karar verilir. Nasıl bir uygulama yapılacağı hangi matryalin kullanılacağı ve dişin yapısının hangi kaplama yöntemine uygun olup olmadığı muayene sırasında belirlenir.

Ön dişlerle ilgili estetik kaygı taşıyan hastalarda dişin görünümünü düzeltmek amacıyla sıklıkla tercih edilen lamina (yaprak diş) uygulamasında da sıklıkla kullanılan materyaldir. Estetik kaygıların yanında kesici dişlerin çiğneme ve parçalama gibi fonksiyonlarının güçlenmesini sağlar ve böylece ağız ve diş sağlığı korunmuş olur.

Emax yönteminde amaç hastanın uzun ömürlü, yüksek kaliteli, estetik ve insan vücudu ile uyumlu bir dişe sahip olmasını sağlamaktır.

Emax Kaplama süreci diş hazırlanmasından uygulanma aşamasına kadar hassasiyet gerektirir. Hazırlanan kaplama şeffaflığı yüksek olduğu için dişe yapıştırma işlemi uygulanırken kullanılacak materyalin rengi ve kalitesi çok önemlidir. Ayrıca kullanılan yapışkan malzemesi zirkon ve metal içeren porselenden farklıdır.

Emax kaplama yönteminde dişler aşırı kesme ve büzme işlemine maruz kalmaz. Tedavi süresi dişin yapısına ve işlemin yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Genellikle 2-3 seans şeklinde toplamda 6-9 gün arasında değişmektedir.

Emax Kaplama Dişin Tercih Edilme Nedenleri Nelerdir?

Emax estetik görünümü hayli yüksek olması nedeni ile ön dişler için bu uygulamayı tercih ederiz. Estetik ve doğal bir görüş açısından yaygın ve tercih edilen bir yöntemdir. Doğal dişe en yakın malzeme olan cam seramiklerden yapıldığı ve metal içermediği için yüksek ışık yansıtma özelliğine sahiptir.

Cam seramik bir malzeme olan kaplama, çiğneme eylemi açısında yeterli kuvvete sahiptir. Bu yöntem sırasında dişlereden yapılan küçültme gibi invaziv müdahaleler diğer uygulamalar ile kıyaslandığında daha azdır. Dişler yapılan işlem karşısında çok fazla hassasiyet göstermez. Minimal invaziv ve yüksek estetik uygulamalardır.

E-max Mi Zirkonyum Mu?

Sağlık ve estetik yönünden zirkonyum ve emax kaplama birbirinden farklı avantajları ve dezavantajları vardır. İmplant üzeri restorasyonlarda veya arka azı dişler gibi posterior bölgelerde dayanıklılığı yüksek olan zirkonyum materyalleri tercih ederken Lamina gibi önbölge restorasyonlarda emax kaplamaları tercih ederiz. Emax kaplama ile bazı yönlerini kıyaslarsak zirkonyum kaplama çok daha mukavemetli ve güçlü bir yapıya sahiptir. Ancak geçirgenlik ve estetik açıdan bakıldığında emax kaplama daha estetik ve daha doğal bir yapıya sahiptir.